21 Haziran 2018 Perşembe

Hırvatistan: Bazılarının milli takımı




Hırvatistan , Nijerya zaferinin ardından bu gece Arjantin’le karşı karşıya gelecek. Her turnuvanın “acaba bir şeyler yapar mı” takımlarından olmayı başaran Hrvatistan’ın Modric – Rakitic liderliğindeki son turnuvalarından birini oynuyor olabilir. O yüzden gidebilecekleri yere kadar gitmek isteyecekler.

Geride katılım olarak kötü bir karneleri bulunmuyor. 1996 Avrupa Şampiyonası’nda başlayan hikaye ile 2010 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonası hariç her turnuvada damalı formayı izledik. Eleme turlarını geçemeyen ülkenin mensubu olarak bu karne başlı başına bir başarı göstergesi olabilir. Ama Hırvatistan’da o kadar da bağırlara basılan bir takım yok.

Saha içi değil kimsenin derdi, saha dışında olanlar. Bağımsızlığın ardından ülke futbolu Yugoslavya’dan getirdikleri şampiyonluk ve camia gücüyle Hajduk Split – Dinamo Zagreb rekabeti üzerine kuruldu. Son dönemde Rijeka başını uzatsa da bu yarışa , tüm kavga Split ve Zagreb üzerinden dönüyor.

Başkent olmanın gücünü Zagreb ekibi sonuna kadar hissettiriyor. Bürokrasi de futbol da uzun süredir Zagreb’ten yana.  


Hırvatistan Milli Takımı’nın zaferleriyle sarhoş olan büyük bir kitle var ama karşılarında büyük de bir boykot kitlesi bulunuyor. En önemli gerekçe olarak da “bu milli takımla duygusal bir bağ kuramıyoruz” cümlesi karşınıza çıkıyor.

Euro 2016'da ete kemiğe bürünen hareket “Boykot” başlığıyla bir bildiri yayınladı ve “Boykotçular” olarak dönem dönem futbol adına mesajlar yayınlıyorlar. Bu cephe Hajduk Split taraftarı denecek kadar tek tipleştirilemeyecek kadar geniş olsa da bu grupta Split cephesinin gücü azımsanmayacak düzeyde.


Düşünün Split’tesiniz, ülke milli takımını bir pub ya da kafede izlemek istiyorsunuz, mekanlar size “bu mekanda boykot var, milli takım maçları yayınlanmaz” diyerek kibarca kapıyı gösteriyor.
Yollara, üst geçitlere asılan , “Siz Hırvatistan değilsiniz” pankartları ise duygusal kopuşun boyutunu gösteriyor. Peki bu sürece nasıl gelindi?

Balkan futbolunu takip edenlerin yabancı olmadığı isim Zdravko Mamic bu süreci hızlandıran kilometre taşlarından biri oldu. Mamic ‘in sicili bir hayli kabarık. Taraftara suikast emri, hakem-rakip teknik direktör tehdit etme, kendi futbolcusuna tehdit, şike, rakip tribün liderlerini polise ihbar… En önemli geçim kaynağı ise Dinamo Zagreb altyapısının tefeci gibi hamiliğini yapması. Ayrıca Mamic önderliğinde Dinamo ile aynı ligde yer alan Lokomotiva Zagreb, pilot takım olarak Dinamo’ya her sezon 6 puanlık bir katkıda bulunuyor. Hırvatistan Futbol Federasyonu ise bu konuda sessiz, herhangi bir sorun göremiyor.

Luka Modric mahkemede ifade veriyor arkasında ise Mamic Kardeşler

Dinamo Zagreb Akademisi Avrupa’nın en önemli akademilerinden biri. Yetişen bir çok isim daha önce Yugoslavya’ya şimdi de Hırvatistan’a iskelet oluşturuyor. Özellikle 2000’ler sonrası Hajduk’un değişen futbol dünyasına ayak uyduramaması onları bu konuda yalnız bıraktı diyebiliriz. Split ve Dalmaçya’nın hakimi halen Hajduk ancak ülkenin geri kalanında rüzgar Dinamo’dan yana esiyor.

Altyapıdan çıkan oyuncular Avrupa’nın dev takımlarının radarına küçük yaşalrdan itibaren giriyor. Luka Modric, Dejan Lovren isimler de bu yolla Avrupa futbolunun merkezine kapak atanlar. Zdravko Mamic’in özellikle bu ikili üzerinden kulübü zarara uğrattığı belgelendi. Mamic’in Dinamo Zagreb’ten çaldığı 15 Milyon Dolar, Hırvatistan’dan vergi olarak kaçırdığı 1,8 Milyon Dolar. Bu sebeple 6,5 yıllık hapis cezası onandı ve Hırvatistan’dan kaçtı. Bu davada Modric de yargılandı ve suçlamalara karşı sadece “hatırlamıyorum” demek ile yetindi.


Ülke futbolunda çok güçlü olan Mamic’in yakın döneme kadar da Hırvatistan Futbol Federasyonu’nda Davor Suker ile çalışma arkadaşı olduğunu hatırlatmak gerek. Tüm yaşananlara Suker federasyonunun katkıları ve desteği bir sır değildi. En basitinden Lokomotiva – Dinamo ilişkisine müdahale edilmemesi, Hajduk ile oynanan derbilerde yoruma açık olmayan taraflı yönetimler Suker federasyonunun Mamic’ten aldığı onur madalyaları oldu. Euro 2016’ya da yine Zdravko Mamic’in teknik direktör arkadaşı Ante Cacic ataması ile gitmişlerdi.

Bu ve benzeri sebepler önce ülke liginin kalitesini ardından da insanların ilgisini kaybetti. Federasyona başlayan tepkiler, giderek milli takıma yönelmeye başladı. EURO 2016’da tribünde çıkan olaylar bunun zirve noktası gibiydi. Bir boykot hareketi var, boykot etmeyenlerde de ciddi bir bölünme gözleniyor. “Mamic yandaşları” ile “karşıtları” sık sık milli maçlarda karşı karşıya geliyor. Öyle ki saha içindeki oyuncular da bu tepkilerden nasiplerini alabiliyorlar. Son Nijerya maçında bir taraftar Modric’in mahkemedeki ifadesine gönderme yaptığı bir forma ile maça geldi. Modric’in 10 numarasının üzerinde Hırvatça “hatırlamıyorum” yazıyordu.


Boykot cephesi yola çıkarken 3 isim vardı hedeflerinde: Ante Cacic, Zdravko Mamic, Davor Suker. İkisi gitti kaldı Suker… Şu net bir şekilde söylenebilir ki artık Hırvat futbolseverlerin gözünde Suker dokunulmaz değil.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder